VI. VERİN: 28. Verirken Cömert Dul Kadını Hatırlayın

1. "Yaptığım her işte sizlere, böyle emek vererek güçsüzlere yardım etmemiz ve Rab İsa´nın, 'Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur' diyen sözünü unutmamamız gerektiğini gösterdim." (Elçilerin İşleri 20:35)

İsa bize yarın için kaygılanmamamız gerektiğini öğretti. İsa kendisini izleyenlere ayrıca cömertçe vermeleri gerektiğini de öğretti.

Verme eyleminin büyük bir bereketi vardır. İsa´nın yaptığı gibi vermeyi öğrenen kişiler iki şeyi kanıtlarlar. Birincisi insanların ihtiyaçlarıyla gerçekten ilgilendiklerini gösterirler. İkincisi Tanrı´ya, sahip oldukları servetten daha çok güvendiklerini gösterirler.

Kutsal Ruh´un İsa´nın verme hakkındaki öğretişini bize sık sık hatırlatacağını bekleyebiliriz. İsa bizi kurtarmak için parasını değil, hayatını VERMİŞ OLAN biridir. Tanrı bizden İsa´nın yaptığı gibi davranmayı öğrenmemizi ister. İsa bize Tanrı´nın nasıl biri olduğunu gösterdi. Şimdi biz O´nun çocuklarıyız.

İsa geri döndüğünde çocuklarını servetlerini biriktirip gelecek hakkında endişe duyarken mi bulacak? Yoksa onları cömertçe başkalarına yardım ederken mi bulacak? İsa bunu çok açıkça gösterdi: Ya para bizim efendimizdir, ya da Tanrı. Her ikisine birden hizmet edemeyiz.

Fakat bu dersler paradan daha fazla şey hakkında öğretmek için hazırlanmıştır. Gelecek dersler bize İsa gibi olmayı öğretecek. O´nun yolu bizi değiştirecek. O´na her gün sahip olduğumuz her şeyi vermeyi öğreneceğiz.

28. Verirken Cömert Dul Kadını Hatırlayın

Açılış Sorusu: Bazen zengin olduğumuzda (örneğin Loto´dan para kazandığımızda) cömert insanlar olacağımızı düşünürüz. Eğer fakirken cömert değilsek, sizce zengin olduğumuzda kendiliğinden cömert biri mi olacağız?

a) Bence cebimizde daha çok paramız olursa cömert olmak da kolaylaşır.

b) Bence az parası varken paylaşmayan biri, parası çoğalınca da aynı davranır.

c) Bunu tecrübe etmeden söylemek zor bence.

2. Markos 12:41-44´ü okuyun.

41 İsa tapınakta bağış toplanan yerin karşısında oturmuş, kutulara para atan halkı seyrediyordu. Birçok zengin kişi kutuya bol para attı.

42 Yoksul bir dul kadın da geldi, birkaç kuruş değerinde iki bakır para attı.

43 İsa öğrencilerini yanına çağırarak, ‹‹Size doğrusunu söyleyeyim›› dedi, ‹‹Bu yoksul dul kadın kutuya herkesten daha çok para attı.

44 Çünkü ötekilerin hepsi, zenginliklerinden artanı attılar. Bu kadın ise yoksulluğuna karşın, varını yoğunu, geçinmek için elinde ne varsa, tümünü verdi.››

1) İnsanlar tapınağın para kutusuna para atarlarken onları kim gözlüyordu? (41. ayet)

a) Başkahin

b) Romalı askerler

c) İsa

3. 2) Kim büyük miktarda para vermişti?

a) Dul kadın

b) Zengin kişiler

c) İsa’nın öğrencileri

4. 3) Kim az miktarda para vermişti? (Not: Bu iki bakır para 1 Liradan daha az değerdeydi.)

a) Dul kadın

b) Başkahin

c) Cimri zenginler

5. 4.1) Sizce bu para tapınağın bakım masraflarına kayda değer bir yardımda bulunmuş muydu?

a) Evet, az da olsa çok önemli bir katkıda bulunmuştu.

b) Hayır, dul kadının verdiği para tapınağın bakım masraflarına yardımı olmayacak derecede azdı.

c) Fikrim yok.

6. 4.2) İnsanların gözünde bu az miktardaki para değer görüp yüceltilir miydi? O gün hangi bağışlar insanlar tarafından dikkate değer bulunuyor olabilir?

a) Bol miktarda verilen bağışlar dikkate değer bulunup övülüyordu.

b) Az olan bağışlar da çok verilen bağışlar gibi çok övülüyordu.

c) Hiçbir bağış övülmüyordu, çünkü bağışta bulunmak zaten herkesin yapması gereken bir görevdi.

7. 5) Bizim gördüğümüz bu şeyi göstermek için İsa kimi yanına çağırdı? (43. ayet)

a) Başkahini

b) Öğrencilerini

c) Tapınağa gelen herkesi

8. 6) İsa´ya göre o gün en büyük bağışı kim vermişti? (43-44. ayetler) Neden?

a) Zenginler, çünkü dul kadından kat kat daha fazlasını bağışladılar.

b) Dul kadın, çünkü ötekilerin hepsi, zenginliklerinden artanı attılar. Dul kadın ise yoksulluğuna karşın, varını yoğunu, geçinmek için elinde ne varsa, tümünü verdi.

c) Fikrim yok.

9. 7.1) Burada İsa her birimizin son kuruşumuza kadar bağışlamamızı mı istiyor?

a) Evet , bu dul kadın gibi her zaman son kuruşumuza kadar bağışlamalıyız. Yoksa bağışlarımızın hiçbir değeri olmaz.

b) Hayır Tanrı bizim bu dul kadın gibi içtenlikle bağışlamamızı istiyor. Çünkü içtenlikle bağışlanan tek bir kuruş bile Tanrı’nın katında milyonlardan daha değerlidir.

c) Fikrim yok

10. 7.2) İsa´ya iman eden kişiler olarak bizler Tanrı için verdiğimiz paranın miktarına göre mi kabul ediliriz?

a) Evet çünkü gerçek bir imanlı imanının ne kadar güçlü olduğunu ancak bu şekilde gösterebilir.

b) Hayır Tanrı için bağışladığımız paranın miktarı değil, onu içtenlikle vermiş olmamız önemlidir.

c) Emin değilim.

11. 7.3) Kurtuluşumuzu satın alamıyorsak, İsa bu hikayede öğrencilerine ne anlatmaya çalışıyor?

a) Dulların Tanrı katında daha kolay kabul edileceğini.

b) Her şeyimizi Tanrı’ya adayıp gelecek için de Tanrı’ya güvenmemiz gerektiğini.

c) Az bağış verirken insanlar tarafından görülmemeye dikkat etmemiz gerektiğini.

12. 7.4) Sizce eğer bir hediye vermek için fedakarlıkta bulunuyorsak o hediye daha değerli mi olur?

a) Evet

b) Hayır

c) Hediyesine göre değişir.

13. 8) Tanrı evreni parasız yarattı. Dolayısıyla milyonlarca Lira Tanrı’yı etkileyemez. Tanrı’nın kendisini izleyenlerden ne istediğini keşfetmek için Markos 12:30´u okuyun.

Tanrı’yı bütün yüreğimizle sevdiğimizi göstermek için nasıl bir cömertlikle vermeliyiz?

a) Komşumuzu kendimiz gibi sevip, onların ihtiyaçlarına karşı sorumlu ve duyarlı davranarak.

b) Her ay kazancımızın yüzde onunu kiliseye bağışlamamız yeterlidir.

c) Cömertliğimiz Tanrı'ya olan sevgimizin göstergesi olamaz.

14. 9) Yürekten veren kişilerle ilgili başka bir örneği okumak için 2. Korintliler 8:1-5’i okuyun. Makedonyalılar bağışta bulunduklarında durumları nasıldı? (2. ayeti tekrar okuyun.)

a) Durumları çok iyiydi.

b) Çok yoksulluk içindeydiler.

c) Kimisi yoksul, kimisi zengindi.

15. 10.1) Hangi duygularla başkalarına veriyorlardı? (3. ayet) 3. ayet bize onların ne kadar verdiği ve nasıl verdiği hakkında neler anlatıyor?

a) Yardım etmek konusunda isteksizdiler. Ancak cehenneme gönderilecekleri korkusu onları yardım yapmaya zorluyordu.

b) İhtiyaç içindeki komşularına ellerinden geldiği kadarını, hatta daha fazlasını coşkulu bir sevinç içinde, cömertçe veriyorlardı.

c) 'Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez' düşüncesiyle yardım ediyorlardı. İleriki günlerde bu yatırımlarının 60 yada 100 misliyle kendilerine geri döneceğini düşündüklerinden sevinç içindeydiler.

16. 10.2) Bu şekilde bağışta bulunmak onların kendilerine bakacağına dair Tanrı´ya güvendiklerini nasıl gösteriyor?

a) Ellerinden gelenden daha fazlasını vermeleri, kendi ihtiyaçları için ayırmaları gerekeni de verdikleri anlamına geliyor. Bu anlamda kendi ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Tanrı’ya tam bir güvenleri vardı.

b) Ellerinden gelenin daha fazlasını vermeleri, Tanrı’ya güvendiklerini değil, ihtiyatsız olduklarını gösterir.

c) Fikrim yok.

17. 11) 4. ayeti tekrar okuyun. Makedonyalılar ihtiyaçta olan diğer imanlılara bağışta bulunurken tutumları nasıldı?

a) Yardımda bulunmak konusunda oldukça çekingen davranıyorlardı.

b) Diğer imanlılara yardımda bulunmanın kendileri için bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorlardı.

c) En çok yardımda bulunan topluluk olarak tanınmak istiyorlardı.

18. 12.1) Para bağışıyla birlikte ne verdiler? (5. ayet)

a) En değerli eşyalarını verdiler.

b) Onları evlerinde konuk edip yemek verdiler.

c) Onlara kendilerini verdiler, yani kendilerini Pavlus’a ve arkadaşlarına, onların yaptığı işe adadılar.

19. 12.2) Sizce hediye ile birlikte kendini vermek (kendini adamak) ne demektir?

a) Kişinin aklını ve gücünü, kendi kişisel çıkarlarından daha üstün gördüğü bir amacın gerçekleşmesi için kullanması demektir.

b) Günde 1 saat 20 dakika gönüllü olarak herhangi bir insani yardım kuruluşunda hizmet vermektir

c) Bu söz sembolik olarak söylenir ve kişinin yapmakta olduğu işi abartılı bir şekilde tanıtmasına yarar.

20. 13) Bu hediyeyi alan bir imanlı olduğunuzu düşünün. Bunun nasıl verilmiş olduğunu duymuş olsaydınız kendinizi nasıl hissederdiniz? Bunun gibi bir hediye, veren ve alan kişilerin yüreklerini nasıl birbirine bağlar?

a) Onlara derdim ki: 'Bana balık vermeyin balık tutmayı öğretin!'

b) Üzülürdüm. Bu organizasyonu kim yapmışsa düşüncesizliğinden ötürü onu eleştirirdim.

c) Beni böylesine derinden seven kimselerin olmasından dolayı kendimi çok mutlu hissederdim. Bunun gibi sevgiyle ve yürekten verilen bir hediye her iki tarafın da yüreklerini birbirine bağlar. Çünkü sevgi, içtenlik ve karşısındakine değer verme kişileri birbirine yaklaştırır.

21. 15) Sadece paranızı mı veriyorsunuz, yoksa hediyenizle birlikte kendinizi de mi veriyorsunuz? Yardımda bulunacağınız kişiler ya da işler için dua ediyor musunuz? Bu konuda düşünüp dua etmek için zaman ayırın.

Sizce bu şekilde yardımda bulunmak Mesih’in bedeninde birbirinizi kollayıp gözetmeniz ve sevgi ruhunu canlandırmanız için nasıl yardımcı olur?

a) Çok yardımcı olur. Paylaşmak, sevginin bir ifade biçimidir.

b) Hiç yardımcı olmaz. Çünkü verilenler tükenince yapılanlar da çabuk unutulur ve insanlar günlük uğraşlarının içinde kaybolur giderler.

c) Fikrim yok.